10619,00%1,26
40,58% 0,01
46,38% -1,05
4270,58% -1,59
6924,72% -0,40
MİRÂC KANDİLİ NEDİR?
Mirâc, sözlük olarak “merdiven” demektir. Mirâc, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Cebrail isimli melek tarafından önce Mekke’deki Mescidi Haramdan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya oradan da göklere götürüldüğü gecenin adıdır.
Peygamber efendimiz 52 yaşında iken bu olay gerçekleşmiştir.
İslam Alimlerince üzerinde pek çok tartışmalar yapılmıştır; ruhla mı yoksa bedenle midir diye!
Bu soruya yine İlahiyatçılarca, Kuran’a dayanılarak bu hadisenin, ruh ve bedenle birlikte olduğu kabul edilmiştir. Hele hele, Mekke’den Kudüs’e götürüldüğüne inanmayanlar kâfir olurlar. Zira bu olay ayetle sabittir.
İki cihan Peygamberi (sav), “ Mirâc’da cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, Kürsi, Arş ve Ruh âlemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılmayan, anlatılamayan şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü Teâlâyı görmüştür”
Hiçbir canlıya nasip olmayan, bilemediği, anlayamadığı nimetlere kavuşup bir anda, Kudüs’e ve oradan da Mekke-i Mükerreme’ye getirilmiştir.
Mirâc’da 5 vakit namaz bizlere “farz” oldu. Bu olaydan önce, sadece sabah ve ikindi namazı vardı. Bu gece akşam namazı 3 rekat, öteki namazları 2 rekat farz oldu. Bir rivayete göre Medine’de sabah ve akşam namazlarından başkaları 4 rekate çıkarıldı. Yolcu ve misafirler için bu namazlar tekrar 2 rekate indirildi.
Ezan okumak da hicretten önce Mekke’de Mirac Gecesi başlamıştır.
Bu gece ile inananların imanları kuvvetlendi. Kafirler ise bu olaya bir türlü inanamadılar; “Mescid-i Aksa’nın kaç kapısı, kaç pençeresi var?” gibi sorular sordular. Mirac’da bunlara dikkat etmeyen iki cihan Peygamberi Hz.Muhammed’e Cebrail isimli melek gelerek Mescid-i Aksa’yı (tv gibi) gösterdi ve sorulan sorulara tam ve doğru cevabı verdi..
Bu kadar ansiklopedik cevabın dışında, bu gecenin faziletlerine bir göz atalım.
Hiçbir gecede olmadığı gibi bu geceye özgü de bir ibadet şekli yoktur. Ama bu demek değildir ki, yan gelip yatalım, ibadet yapmayalım. Bilakis tam tersini yaparak, bu geceyi dolu dolu geçirelim. Kılamadığımız namazları kaza edelim, Kuran okuyalım, mealler okuyalım, ilmihallere bakalım, bilgilerimizi kontrol edip gözden geçirelim. Tövbe edelim, dua edelim, Yüce Yaradanımız Allah’a (cc) iyi bir kul olmaya çalışalım. Akrabalarımızı, komşularımızı, hastaları ziyaret edelim. Fakirleri sevindirelim.
Dünya ve ahiret iyiliği için yakaralım. Ülkemizin, komşularımızın, akrabalarımızın iyiliği ve esenliği için dileklerde bulunalım. Dindaşlarımıza ve ırkdaşlarımıza dua edelim, esenlik dileyelim.
Dua ve yakarılarımızın kabulü için Allah’a yaklaşalım.
Recep ayının 27. gecesi olan bu geceyi, namazlarla, dualarla, Kuran-ı Kerim ve mealler okuyarak, hayırlı iş ve hayırlı düşünerek geçirmeye çalışalım. Allah’a biz olarak yaklaşalım. Allah ile aramıza kimseleri sokmadan, direkt olarak O’na sığınalım. Ne isteyeceksek, ne dileyeceksek sadece ve sadece O’ndan dileyelim, O’ndan isteyelim..
Unutmayalım ki, filan ya da felan efendiden önce de Müslümanlık vardı.
Allah (cc) bize “ŞAH” damarımızdan daha yakındır. Bir ricam da ne olur, başkalarının dualarını yapmayalım. Biz, biz olarak kendi dualarımızla, kendi isteklerimizle O’na yaklaşalım.
Dua ve niyazlarınızın kabul olması dileğiyle, MİRÂC GECE’nizi tebrik ediyor iyiliklere, güzelliklere ve hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Esen kalınız.
Haber: Veysel Dervişoğlu