Emekli Eğitimci Lütfü Aydın başarılarıyla konuşuluyor

Söz konusu prefabrik evde geçmişte aldığı yüzlerce teşekkür, takdir belgeleri ve başarı plaketlerini sergileyen Aydın, eski öğrencileriyle de diyalogunu sürdürüyor.

Van'da uzun süre eğitim hizmetlerini sürdüren, 2017 yılında ise emekli olan Eğitimci Lütfü Aydın, özellikle işitme engelliler okulu ve BİLSEM Müdürlüğü yaptığı dönemlerde önemli başarılara imza attı.

İşitme engelli öğrencilerin eğlenerek öğrenmeleri adına akıllı çarpım tablosu ve akıllı Türkiye haritası oluşturmayı başaran Lütfü Aydın, sonraki süreçte birçok öğrencinin iyi birmeslek sahibi olması için gayret gösterdi.

Emekli olduktan sonra kısa bir süre Ege Bölgesi'nin şirin kenti Aydın'da ikamet eden Lütfü Aydın, ardından Antalya'ya yerleşti. Kışın Antalya'da, yazın ise Van'ın Edremit İlçesi'ne bağlı Elmalık Mahallesi'nde vaktini geçiren Lüftü Aydın, eski öğrencilerini de misafir ederek onlarla diyalogunu sürdürüyor.

Elmalık'taki bahçesinde farklı türlerden meyveler ve sebzeler yetiştirerek doğa ile iç içe bir hayat sürdüren Aydın, gazetemize hayat hikâyesinden özetler sundu.

EĞİTİMLE İÇ İÇE BİR HAYAT SÜRDÜ

Hayatının önemli bölümünü eğitim yuvalarında geçiren Lütfü Aydın, 1955 yılında Van Elmalık'ta dünyaya geldiğini, ilkokulu Elmalık'ta, ortaokulu ise Gürpınar'da okuduğunu söyledi.

Liseyi Endüstri Meslek Lisesi'nde okuduğunu belirten Aydın, "1974-1975 yıllarında mezun oldum. Mezun olduktan sonra karayollarında işe başladım. Daha sonra üniversite sınavlarına girdim. Van Eğitim Enstitüsü için puanlarım tuttu. O esnada askere gidecektim. Sülüsümü ve biletimi dahi almıştım. Fakat öğrendim ki Van Eğitim Enstitüsü tuttuğumu öğrendim. Daha sonra şubeye giderek askerlik işlemlerini erteledim ve Van Eğitim Enstitüsü'ne başladım. 1979 yılında Van Eğitim Enstitüsü'nde mezun oldum. Daha sonra öğretmen olarak Konya Ermenek'te görev yaptım. Akabinde Van'da görev yapmaya başladım. 1982 yılında Endüstriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu'nda bizi iki ay kursa aldılar. Yatılı okullarda görev yapmak için bizi kursa aldılar. Tayinim daha sonra Hakkâri'ye çıktı. 1982 yılında Hakkâri YİBO'da çalıştım. 1983 yılında askere alındım ve 3,5 ay kısa dönem askerlik yaptım. Askerden sonra görev geç gittiğim için müstafi duruma düştüm. Müracaat ettim 2 yıl beklemek zorundasın dediler. 2 yıl bekledim daha sonra bu süreyi 4 yıla çıkardılar. Akabinde müracaat ettim ve tayinim Mardin Gercüş Palamut Köyü'ne çıktı. Orada da 10-15 gün çalıştım. Orası hoşuma gitmedi ve tekrar tayin istedim. Bu kez tayinim Cizre'ye çıktı. 3 yıl burada kaldım. 1991 yılında ise Van'a geri geldim. Van'da İrfan Baştuğ İlköğretim Okulu'nda göreve başladım. Akabinde 1993 yılında Abdurrahman Gazi İşitme Engelliler Ortaokulu'nda başladım. 12 yıl da burada görev yaptım. 2004 yılında ise Bilim Sanat Merkezi'nin kurucu müdürlüğünü üstlendim. 2017 yılında ise emekli oldum" ifadelerini kullandı.

KIŞIN ANTALYA'DA, YAZIN VAN'DA İKAMET EDİYOR

Emekli olduktan sonra Aydın'a taşındığını, ancak sadece 6 ay söz konusu şehirde yaşadığını belirten Eğitimci Lütfü Aydın, "Altı ayın ardından tekrar Van'a döndüm ve bu sefer Antalya'ya gittim. 2018 yılında Antalya'da kendime bir ev aldım. O zamandan beri kışın oradayım, yazın ise Edremit Elmalık'taki bahçemde zaman geçiriyorum" dedi.

2011 yılında Van'da deprem olduğunu anlatan Aydın, "Bizim öğretmenler sitesi vardı. O sitemiz depremde yıkıldı. 1 yıl çadırda kaldık. Baktım olacak gibi değil Gaziantep'ten bir konteyner satın aldım. Konteynerimi Vankulu bahçesine bıraktım. Tayinim çıkınca konteynerimi getirip bahçeye bıraktım. Bunu üzerine bir çatı vurdum. Dış cephe yalıtımını yaptım. Şimdi Elmalık'taki bu konteynerin içinde rahat bir şekilde kalabiliyorum. El çalışmalarımdan bazıları, başarı belgelerim, akıllı çarpım tabloları, akıllı Türkiye haritası ve belgelerimin tamamını burada sergiliyorum. Birçok teşekkür belgem var" diye konuştu.

Akıllı çarpım tablosu ve harita ile ilgili bilgiler aktaran Aydın, "1993 yılında işitme engellilere giderken çocukların ezbere eğitim sonucu birçok bilgiyi unuttuğunu gördüm. Sene sonu geldiğinde çocukların büyük bir bölümünün karnesine teşekkür ve takdir zımbalandığını, ancak bilgi açısından çok zayıf olduklarını gördüm. İkinci yıl sekizinci sınıfa gelen bir çocuk takdir almış. 'Adın ne?' diyorum, bilmiyor. Bu da benim tuhafıma gitti. Demek ki biz cahil yetiştiriyoruz dedim. Allah razı olsun, Orhan Güleşçe geldi ikinci dönem. Öğretmenler kurul toplantısında bunu dile getirdim. Biz burada öğrenci yetiştirmiyoruz, cahil yetiştiriyoruz dedim. Nasıl dediler. Burada takdir alan öğrenciye adını yaz diyoruz, ama yazamıyor dedim. Böyle olmaz dedim. Çok mücadele ettim. Salı günleri okulun minibüsü vardı. 8. Sınıf öğrencilerini minibüse bindiriyordum ve sanayiye götürüyordum. Bunları ustaların yanına bırakıyordum. Kendim de orada kalarak onları akşam toplayıp getiriyordum. Bu sayede birçok öğrencim meslek sahibi oldu. Elektrik tesisatlarını dört dörtlük çeken öğrenciler yetiştirdim. Öğrencilere kaynak öğretiyordum. Çarpım tablosunu da öğretmenler öğrencilere bağırıp çağırıyordu öğrenmeleri için. Ben de öğrenciler hem eğlensin, hem de öğrensin diye yeni bir metod yaptım. Bu çarpım tablosunda farklı bir metot kullandım. Bazı rakamların yerini farklı yerlere yazdım. Öğrenciler doğrusunu bulunca ışık yanıyor. Çocuklar eğlenerek öğreniyordu. Türkiye haritasında yine illerin ismi yok. 34 rakamının üzerine bırakarak haritada geziyordu, İstanbul'u bulduğunda ışık yanıyordu. O şekilde de bütün illerin yerini öğrendiler. Yine çarpım tablosunda da ortak olan sonuçların değişmediği ve ışığın yandığı metodu uyguladım. Bu şekilde çocuklar eğlenerek öğrendi. Emekli olduktan sonra birçok öğrencimle görüşüyorum. Çoğu mühendis, doktor, öğretmen, sağlıkçı, avukat vs. oldu. Kendileriyle diyaloglarımız sürüyor" diye konuştu.

Elmalık'taki prefabrik evini çok sevdiğini dile getiren Aydın, "Burayı da hobi olarak kullanıyorum. Yazın buradayız, kışın ise Antalya'dayız. Elmalık'taki bahçemizde ceviz, elma, armut, kiraz, vişne, kayısı meyve ağaçları bulunuyor. Bazen sebze de ekiyoruz. Temmuz ve Ağustos sonunda da bahçede yetişen meyveleri kurutuyoruz. Huzurlu bir hayatımız var. Rabbim tüm sevdiklerimize de huzurlu bir hayat nasip etsin" diyerek sözlerini tamamladı.