Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi Van İl Başkanı Nayif Şabu, son Günlerde ülkenin gündemini meşgul eden yenidoğan bebeklerin trajik ölümleri ile Diyarbakır'da yaşanan ve insanlığın yüz karası olarak kayda geçen 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümünü değerlendirdi.
Şabu,"Öncelikle yenidoğan bebeklerin ölümü, çürüyen bu sistemin toplumun refah, huzur ve can güvenliğini sağlayamadığını, caniler ise bu boşluktan yararlanarak bu cinayetleri işlediklerini ibretle müşahede ediyoruz. Entübe edilerek katledilen bebeklerin bir taraftan bozuk düzenin kurbanı diğer taraftan ülkeyi yönetenlerin siyasi ve idari denetim ihmalinin bir sonucu olarak üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bu durum halkın nasıl sahipsiz kaldığını ve devletin resmi kurumlarında vicdansızların insafına terk edildiğinin en acı ispatıdır. Ayrıca sağlık sisteminin ne ölçüde çökmüş olduğunu halkımız yaşayarak görüyor. Bahsedilen bu çete sadece 3-5 doktor ve hemşirelerden oluştuğunu düşünmüyorum. 2016 yılından beri kimler kimleri korumuş ise onların da ortaya çıkması lazım" diye konuştu.
BAŞKAN ŞABU'DAN, MEVCUT SİSTEME ELEŞTİRİ…
Söz konusu sistemi eleştiren Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Nayif Şabu, "Bu sistem adaleti, hak, hukuk ve hakkaniyeti hâkim kılmadan, bu utanç verici acı gerçeklerden kurtulamayacak, zalimlerin zulmüne zemin hazırlayacaktır. Ölümlerin arkasında ağıt yakarak acılarımızı yok edemezsiniz. Zira Allah korkusunu unutmuş şuursuz yetişen bir neslin mahsulü bu kadar olur. Narin kızımızın cinayeti ise sistem ile beraber toplumumuzun nasıl çürüdüğünü gösteriyor. Milli ve manevi değerlerini kaybeden bir toplumun nasıl utanç verici bir cani olabileceğinin en açık örneğidir. 8 yaşındaki günahsız bir çocuğu katledecek kadar canileşen bir toplum haline nasıl geldik bunu da çok iyi tefekkür etmeliyiz. Ülkemiz ve halkımız, böylesine yorgun ve kronikleşen sorunlara karşı aciz kalan bu zihniyete ne mahkûm ne de mecbur değildir. Ekonomik alanda ise halkın belini büken %70'lere çıkan enflasyon ve %55'lere çıkan faiz canavarının insafına terk edilen bir toplumun mağduriyetini gideremeyen ve muktedir olmayan bir idare anlayışı artık son bulmalıdır. Hak, hukuk ve hakkaniyet tanımayan insanlarımızın can güvenliğini önemsemeyen bu zihniyetin ömrünü uzatanlar, yapılan ve yapılacak olan her türlü zulmün haksızlık ve yolsuzlukların vebaline ortaktırlar. Bu çürümüşlüğün temelinde yatan şey iman ve inanç zafiyetidir. Oysa yaşanan tüm acı gerçeklerin bir daha olmamasının yegâne çaresi ve kurtuluş reçetesi Milli Görüş ve Adil Düzendir" ifadelerini kullandı.
Adil düzenin olduğu toplumlarda her insanın canının kutsal olduğunu vurgulayan Şabu, "Adil düzenin hâkim olduğu toplumlarda, hiç kimse haksız yere bir başkasının canına, malına ve inancına zarar veremez, öldüremez. Her insanın canı, malı ve namusu kutsaldır. Asla dokunulamaz. Zarar verilmesi halinde hayatı ile bedel ödeyeceğini bilen hiç kimse asla böyle bir suça tevessül etmez ve böyle bir bedeli göze de alamaz. Dolayısıyla yaşadığımız bu acı olaylar da vuku bulmaz. Herkes huzur ve güven içinde olur diye düşünüyor ve Adil bir düzenin hayatımıza hâkim olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum" şeklinde konuştu.